Windows XP – Güvenebileceğiniz bir işletim sistemi. / Windows XP – An Operating System You Can Trust – by Robert Storey
Yazının orijinali www.distrowatch.com’da yayınlanmıştır.
İnceleme: Windows XP – Güvenebileceğiniz bir işletim sistemi. Yazan: Robert Storey.
Bu yazılım incelemesine bir itiraf ile başlamalıyım. Son üç yıldır kötülerin tarafındaydım. Bir anlık gaflet ile, bir yabancıdan bir CD kabul ettim, evime götürdüm ve bilgisayarıma kurdum. CD’de şu kötü ünlü, bulaşıcı ve Amerikan karşıtı işletim sistemi, Linux vardı!
İşte böylece benim “özgür yazılım”ın karanlık dünyasına giden kaygan yokuştan aşağı uzun inişim başladı.
“Bedava”, inanmayın! Aynen eroin gibi, yalnızca ilki bedava. Akabinde kendimi Linux kitapları ve geniş bant bağlantı için büyük paralar harcarken buldum. Bütün gece bol miktarda kahve, kola ve pizza tüketerek uyumazdım. Zayıfladım, soldum, saçlarımı uzattım, traş olmaktan vazgeçtim ve hiç banyo yapmadım.
Bütün gecelerimi Palo Alto, California’da bilgisayar dükkanında hacker denilen birkaç “solcu” sürüngen ile geçiriyor ve eve nadiren gidiyordum. Dahası, ben ve “yeni” arkadaşlarım kendilerinin Just For Fun dedikleri, Komünist Manifesto’nun yenilenmiş sürümünü yazmış olan, Linus denilen Finli teröriste tapıyorduk.
Şimdi, geriye dönüp baktığımda, bu su görmemiş uzun saçlı anarşistler – Linuxista’lar tarafından nasıl olup da aldatıldığıma inanamıyorum. Sürekli olarak, Microsoft’un “kapalı-kaynak-kodlu” yazılımlarıyla dünya hegemonyasını elde etmek isteyen tekelci bir firma olduğu yalanlarıyla beni bombardıman ediyorlardı.
Bana Microsoft’un politikacıları rüşvetle satın alarak, davalar açarak, kanunları kendi istekleri doğrultusunda değiştirterek kirli oyunlar oynadığı söyleniyordu.
Evet, kurtuldum. Ancak şansa! Bir gece, tam da hararetle hack yaparken, DMCA polisi dükkanı bastı, beni ve diğerlerini tutukladı, bilgisayarlara el koydu. Baskının nedeni, hackerlardan birinin, çok şükür ki Amerika’da illegal olan, DVD oynatmak için kullanılan şu kötü ünlü Linux programı DeCSS’yi indirmiş olmasıydı. Onu yakalatan ve ulusal güvenlik için vazgeçilmez olan Carnivore programına teşekkürler. El konulan bilgisayarların hard disklerinde yapılan incelemeden sonra FBI, hackerların sadece lisanssız olarak DVD’leri seyredip DMCA kurallarını çiğnemekle kalmadığı aynı zamanda birçok “yazılım patenti”ni de çiğnediğine karar verdi.
Onlara fazlasıyla hak ettikleri uzun hapis cezaları verildi. Ancak ben ilk suçum olması nedeniyle sadece iki yıl federal hapisanede yatma ve ilaveten beş yıl gözetim cezasına çarptırıldım. Şansıma, sadece sekiz ay sonra şartla serbest bırakılarak bana danışmanlık yapılan, elektroşok uygulanan ve yüksek dozda Prozac verilen, dik kafalı bilgisayar kullanıcılarının yerine gönderildim.
Ama en önemlisi terapistim bana Windows 2000 zevkini tattırdı. Bu benim kurtuluşum oldu. Şimdi altı aydır Windows kullanıyorum ve hayatım değişti. Işığı gördüm. Bir Microsoft klavye ve bir de Microsoft mouse aldım, bunlar benim arkadaşlarım.
Şimdi bütün haberleri MSNBC’den alıyorum. Şunu anlıyorum ki, Bill Gates için iyi olan, Amerika Birleşik Devletleri için de iyidir. Ve Amerika Birleşik Devletleri için iyi olan, dünya için iyidir.
Aslında Microsoft, içinde önyargılı hakimler gibi devlet memurlarının bile bulunduğu günahkar ve kötü komplonun kurbanıydı. Üzgünüm, bunları içimden atmalıydım. Şimdi her şey iyi olacak. Bu yazı gerçekte bir politika yazısı değil. Aslında sadece bir yazılım incelemesi. Bugün Microsoft Windows XP’yi inceliyorum, kullanıcılarını sözde “özgür yazılım”ın kaos ve tehlikelerinden koruyan işletim sistemi.
Windows XP kopyamı sadece 200 Amerikan Doları’na aldım, bir 450 Amerikan Doları da Microsoft Office XP için verdim. Bu biraz pahalıymış gibi gelebilir ama unutulmamalıdır ki Microsoft’a verilen dolarlar değerli bir nedenle harcanıyor.
Yalanlarını yayan ve sağduyulu hükümetleri yıkan Açık kaynak gerillaları dünyanın her yerinde olabilir. Terörizme karşı savaş ucuz olmayacaktır. Ancak bu kaybetmeyi göze alamayacağımız bir savaş.
Neyse, işimize dönelim. Nedenleri birazdan anlaşılacağı üzere sistemime Bir Microsoft “güvenlik faresi” ve bir de web kamera eklemem gerekti. Hem donanımı, hem de yazılımı Amazon’dan “tıklamadan alışveriş” teknolojilerini kullanarak sipariş ettim. (Burada imlecinizi bir ürün üzerine getiriyorsunuz ve anında sipariş alınıyor, siz isteseniz de istemeseniz de.)
Amazon’dan paketim geldiğinde sabırsızlıkla açtım. Windows XP CD’sinin zarfı üzerindeki mührü açmadan önce üzerindeki Microsoft’un korsanlığını yapmanın cinayet ve çocuk tacizinden de kötü bir suç olduğunu belirten dehşet uyarıyı okudum. CD’yi sürücüye takarken avuçlarım terlemiş ve gözlerim parıldıyordu.
Sürücüyü kapattığımda ekrana bir uyarı penceresi çıktı, beni korsanlığa yeltendiğimde, BSA (İş Yazılımları Birliği) tarafından amansızca enseleneceğim ve kaçabilecek hiçbir yerim olmayacağı konusunda uyarıyordu. Ömür boyu hapisle karşılaşabilecek ve dahası penisim düşecekti.
Çok geçmeden ekranda, EULA (Son Kullanıcı Lisans Anlaşması) belirdi. 150 sayfadan daha uzun olduğu, 4 puntoluk yazıyla ve sadece Mars’tan gelen yabancıların anlayabileceği bir dilde yazıldığı için basitçe “Kabul ediyorum” yazısına tıkladım ve anında kurulum işlemi başladı.
Gerçekten de zahmetsizdi. Önce XP kurucusu hard diskimi formatladı, sormadan ve şeytani Linux işletim sistemiyle birlikte bütün bilgilerimi de silerek. Sonra gerekli dosyaları hard diske yerleştirmeye başladı, bana kurulumun tamamlanmasının 10 saat kadar süreceğini belirterek.
Bu arada ekranda Bill Gates’in kendisinden ve sadık yandaşları Clippy (Konuşan kağıt tutucusu) ve Microsoft Bob’tan başkası olmayan zevkli bir slayt şovu ile eğleniyordum, XP donanımımı doğru olarak tanıdı. Sonra benim adımı, adresimi, telefon numaramı, banka hesap numaramı, kredi kartı numaramı sordu ve parmak izlerimi almak için sağ elimi Microsoft Güvenlik Faresi üzerine koymamı istedi. Ayrıca gözlerimi web kamerama retina taraması yapılabilmesi için yarlaştırmam gerekti.
Sistemin çalışması için “ürün aktivasyonu” gerektiğinden, XP modemimi kullanarak benim kişisel bilgilerimi Microsoft Pasaportu’na kaydetmek üzere işleme devam etti. Aynı zamanda bana sormadan kredi kartımdan ödemesini yaparak beni MSN’e kaydetti. Ne kadar kullanışlı değil mi?
Ekran görüntüsü 1: Windows XP Masaüstü
Windows XP masaüstü bakmaya doyamayacağınız kadar zevkliydi. İtiraf etmeliyim ki, sıkıntıdan kurtulup eğlenmek için kurulmuş olan oyunları oynamak çok iyiydi, XLinus gibi. İ
nternet Explorer’in son versiyonu çok güzel bir özelliğe sahipti. Otomatik olarak pornografik sitelere girmeyi engelliyordu. Slashdot, Distrowatch, ve Linuxtoday gibi.
Bir diğer müthiş IE özelliği de smart tags idi. Web sitelerindeki bağlantıları değiştirerek elektronik alışveriş yapmak istediğimde beni Microsoft ürünlerine yönlendiriyordular.
Her zaman popüler olmuş e-posta programı, Microsoft Outbreak’in yeni özelliği övülmeye değer. Coğrafi konumumu otomatik olarak algılayıp, benim adıma, devlet adamlarına, açık kaynak kodlu yazılımları yasaklamaları için kanunlar çıkarmaya zorlayacak şekilde mesaj yollayacaktı.
Ayrıca, web için çalışmalar yaptığımdan, geliştirilmiş Internet Information Server (IIS) yazılımı ile ilgilenmiştim. Önceki sürümlerinin aksine, bu sürüm Microsoft dışı tarayıcılar (Netscape veya Opera gibi) ile bağlanmak isteyen kişileri otomatik olarak algılıyor ve bu saldırganları özel bilgi web sitesi’ne yönlendiriyor.
Elbette çoklu ortam bugünlerde her şey, bu nedenle Windows XP’nin ses ve video için tam destek ile gelmesi sürpriz değil.
En önemlisi, sanatçıları ve onlara sahip olan büyük kuruluşları korumak için XP’nin DRM (Dijital Hakları Düzenleme) özelliği ön yüklü olarak geliyor. Daha önce DRM’yi duymuş ve patent haklarını korumak için olduğunu biliyordum. Yine de böyle zeki bir teknolojiyi çalışırken görünce hayranlık duydum. Bir müzik CD’sini sürücüye yerleştirdim ve anında Windows Media Player bulundu. Ardından XP modemimi kullandı ve çaldığım her müzik parçası için banka hesabımdan 2 Dolar alınıp RIAA (Recording Indastry Association of America) hesabına aktarıldı. Hatta, Internet Explorer’i çalıştırıp banka hesabıma girdiğimde, (CD çalarken) banka hesabımın nasıl boşaltıldığını gerçek zamanlı olarak görebiliyordum!
Söylemeye gerek yok, bu şaşırtıcı teknoloji DVD izlediğinizde veya elektronik-kitap okuduğunuzda da çalışıyor ve DRM çıkacak olan digital TV teknolojisini de kapsayacak şekilde geliştirilecek.
Ayriyeten, çok şükür Microsoft Pasaport’a, müzik, kitaplar, filimler ve TV programları konusundaki tercihleriniz internet üzerindeki dağıtıcılar ve Department of Homeland Security tarafından paylaşılacaktır.
Yalnızca Microsoft gibi büyük bir firma bunu mümkün kılabilirdi!
Tabii ki hiçbir işletim sistemi mükemmel değildir ve ben de birkaç önemsiz sorunla karşılaştım. E-postama bakmak için ilk bağlandığımda sistemin biraz salaklaştığını gördüm. Hard diskin ışığı yanıyor ve sanki kazınıyormuş gibi sesler çıkarıyordu, bu esnada modemimin ışıkları yılbaşı ağacı gibi ışıl ışıldı.
Microsoft Yardım Merkezi’ni aramaya karar verdim. Redmond, Washington’dan bir 900’lü hattı ve üç saat hatta bekletilirken sıradan bir ücret olarak dakikasına 6 Amerikan Doları ödedim. Sonunda bir Microsoft temsilcisine bağlandım ve neşeyle ilk defa MSN’e bağlanıldığında, XP’nin (size sormadan) 140 Mega Bayt kadar tutan güvenlik yamalarını indirip kurduğunu söyledi. Bunlara NSA Backdoor uygulaması dahildi. Beni bunun tamamiyle normal ve güvenliğim için olduğuna ikna etti. Böylece kendimi çok daha iyi hissettim. Çünkü bir an için şu şeytan Linux hackerların bilgisayarıma girmekte olduğunu düşünmüştüm.
Ne yazık ki, bir başka küçük sorun ertesi gün Microsoft Outbreak kullanıp e-postalarıma bakarken kendini gösterdi. “[email protected]”dan bir mesaj vardı. Bana “britney.jpg” ikonuna tıklarsam ücretsiz bir çıplak fotografı sunuyordu. Esasen böyle pisliklere bakmaya niyetim olmasa da, bu sorunu Internet Polisi’ne rapor etmek için inceleme gereği duydum.
Nitekim, ikona tıkladığımda çıplak fotoğrafı yoktu, aksine Microsoft’un tekelliği üzerine yalanlar vardı. Ekran mavi oldu ve bilgisayar kilitlendi. Bu iyi değildi. Telefonu kaptım ve Microsoft müşteri desteğini aradım. Dört saat ve 1440 Amerikan Doları sonrası sempatik bir şirket temsilcisine ulaştım.
Ah! dedi, şu “kötü ünlü Monopoly Virusü” Son zamanlarda bu konuda çok aranmaktayız. Korkarım bilgilerinize veda edeceksiniz. Tek çözüm, sistemi baştan tekrar kurmak.
Şu şeytan Linux hackerleri, dedim, yeniden yükleyebilirim ama merak ediyorum acaba gelecekte kendimi korumak için yapabilecek bir şey var mı?
“Hah! tam da bunu söyleyecektim” dedi neşeyle. Sadece 750 Dolara, Microsoft size yeni Palladium güvenli işlemci çipini yollayacaktır. Pentium IV’ün yerine tam uyar. Sadece cpu’nun olduğu yere yerleştireceksiniz ve bütün güvenlik problemleriniz sona erecek.
“Harika!” dedim, “Size kredi kartı numaramı vereyim”.
“Bu gerekli değil” dedi temsilci, “biz onu zaten biliyoruz. Microsoft Pasaportu ve Güvenli İşlem sisteminin birçok kolaylığından sadece biri.”
Güvenli İşlem, Tanrı’ya şükür. Bunun Redmond’da görevli güvenlik uzmanlarını uyaracağını düşünerek kendimi çok çok daha iyi hissettim.
Her şeyin ötesinde, Microsoft’a güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz? Herkes kaderini Windows XP’ye teslim etmeli, gerçekten!
Gelecek çok parlak!
Copyright (C) 2003 Robert Storey – Türkçeleştirme: Tanju Taşçılar.
Bilim ve Teknoloji alanındaki diğer haberler için buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz…